14 Ekim 2007 Pazar

Kapılar Aralanıyor

Daha bu sabah rüyamda
o güzel kasabadaki misafir evini bir ayı basıp,
sonradan beni de takibe alıp,
peşimden sokaklar boyu koşmadı mı?!..

Bir önceki sabahta
evimize ufacık bir fındık faresi mevziilenip,
salondaki yeşil halının altında
sanki bir köstebek gibi halıyı kabartarak
kaçmadı mı benden?!
Bu sefer de onu ele geçirme sıkıntısıyla
elimdeki o şeyi onun üstüne patlatmaya çalışmadım mı?!..

Saymakla biter mi bu rüya oyunları!?
nereye kadar yani?..

Hadi rüyayı geçtim.
Ya daha gerçeklerine ne demeli aramızda geçen?..
Bahsetmek istemezdim kızarsın diye ama
vazgeçtim bu sessizlikten,
hepsi kardeşim değil mi insanların?..
Bu gizemi birlikte kırsak fena mı?!..

Hayır hayır kızmadın zaten
eminim...

Hani o akşam az kalsın kapıdan içeri giriyordum.
Kutlama burnumun ucundaydı,
ve sen en yukarıda...
bekliyordun belki bilerek
henüz gelmeyeceğimi...

Son anda bana dokunan karımı fark edince,
yapamadım
edemedim!
Evi nasıl bırakırdım arkamda?..
Ben kutlamalarda, cümbüşlerde, meşklerde
seninle birleşmelerde
sonsuz pırlanta diyarlarda...
Onlar yaslarda, gözyaşları arasında
o kandırmaca hüzünlere gömülmüşken...

Yapamadım...
Zaten biliyordun,
ama kapıyı gösterdin ki bileyim
herşeyin mümkün olduğunu...

tatlı gönüllerin
kapıdan geçmek için
arkadan ittirenlere değil,
sadece o güzel niyetlerine mahkum olduklarını...

Biliyordun...
Ve şimdi işte
hepsi de duydu bunu!

Kızmadın
biliyorum...
Sen hep birleşelim istemez miydin?..


Ömer Dalman (Ekim 2007)
www.antoloji.com/omer_dalman

Hiç yorum yok: