25 Ekim 2007 Perşembe

En Büyük Kumar

Hayatımın belki en büyük kumarıydı
İliklerimi, kemikleri kuruttu!
Verirken altınlarımı hiç tereddüt etmedim.
Sadece her seferinde şartım
o "evet!-evet!"i duymaktı.

Her seferinde söyledi!
Beni bir sonraki tura
kendi arzumla,
kendi teşvikleriyle
kendi elleriyle sürükledi!
Hiç "Hayır" demedim;
ateşine uydum
körüklendim,
sürüklendim!

Varoluşun harcanmak gibi bir zevkiydi.
Tattım!
Hem de son noktasına kadar...

Öyle bir oturmuştum ki zevk krallığının tepesine,
bir anda inemedim;
devam devam ve devam ettim!
Tükenene kadar altınlarım,
verdim, verdim, verdim
oyunlar boyunca.

Ve kaybolmasın eşsiz kavruluşta
zevkim diye,
günlerce benliğimde, hafızamda tuttum da;
tek bir kere boşalmadım!..

Hayatımın en büyük
en eşsiz kumarıydı.
Onun "evet"leriyle
defalarca dibine vurdum.
Kendimden kopan her parça altın ile
eksilirken servetim
aslında büyüdüm!..

Boşalmadığım kadar yüceldim.
Aslında O'nun için çalıştım, didindim.

Onu ve ateşini
içime hapsettim.
En büyük hazzı benliğime kaydettim.

Hala onunlayım...


Ömer Dalman (Ekim 2007)
www.antoloji.com/omer_dalman

Hiç yorum yok: