19 Şubat 2009 Perşembe

Neden seçecek mişim?

Hiçbir giriş-çıkış yolu kalmamışken ruhuma
ne senden, ne ondan, ne başkasından
hiçbir gülümseme yokken şu yorgun kalbe dokunan
yumuşak tek bir nefes yokken
kelimelerle yüzüme üflenen
neden seçecekmişim ki yaşamı?

Daralmış kalmışım kendi kapanımda

ve sen
bir yardım eli bile uzatmıyorken şu garibe...
Bir cevher miydim ben

yoksa denizin dibindeki değersiz bir taş mı diye
kendim bile kendimi şaşırmışken
ve beklediğim tek bir gülümseme iken
kararmış ruhuma...
onu da bulamamışken
neden seçecekmişim ki yaşamı?

Biliyorum
göçersem senden önce bu diyardan
bırak kendimi güzelim
senin için üzüleceğim
bir yanım hep seninle kalacak
belki sana destek
belki sadece gözyaşların olacağım.

Bütün bu ağır hazineyi kazımışken ruhumun derinlerine
ve gerçekten yardımsız, bir başıma kalmışken bu savaşta
bir şey bile geçsin istemezken boğazım içinden
hayatta kalmak için körü körüne bir yaşayan ölü gibi

debelenmekteyken bir başıma
senin yanında bile bile yiterken bedenim
neden seçecekmişim ki yaşamı?

Ne olur bana elini ver
ve gülümse...


Ömer Dalman (19.02.2009)
www.antoloji.com/omer_dalman


10 Şubat 2009 Salı

Tekrar Kazanmak

Vallahi kaybolmadım
unutmadım

gitmedim uzaklara
unutturmaksa hiç istemedim!

Vallahi geri almadım ilgimi
gül kokularını unutmadım
kopmadım...

Yine çaldı müzikler karanlıklarımda
aydınlandım defalarca
yetmedi notalar
rüzgarlar
bu deniz ve masmavi gök
dahasını aradım sadece...

Vallahi kopup gitmedim
apayrıyken ben
gülmedi ki gözlerim o kadar da?..

Daha çok yaş
daha çok inilti
daha çok parçalanış içeride...
dinmesini bekledim sadece
fırtınalarımın.

O beklediğim ufuğa baka baka
sakin bir tek kahvaltı için
o özlediğim tek dakikalık ruh huzuru için
bekledim
bekledim...


ondandır bu suskunluk
bu özleyiş
bu herşeyden bıkış
ve kollarınıza tekrar sarılış...

Sadece ayakta durmak için...

Vallahi isteyerek değil!
Kopmadım
unutmadım
unutturmaksa hiç istemedim!

Sadece beklediğim ufuğu bir kere daha görmek
kollarınıza kapanıp
haykırarak tekrar ağlamak için
cesaretimi kazanmak istedim.


Ömer Dalman (10.02.2009)
www.antoloji.com/omer_dalman



Ölümüne

Ölümüne sevdim
ölümüne yürüdüm aşkın üstüne

ölümüne ağladım
hırpalandım.

ölümüne koştum
yürüdüm
ölümüne kaldırdım ağırlıkları

ne oldu şimdi?
ölümüne mutlu muyum?
ya da hiç sormamam mı lazımdı?..

Ölümüne düşündüm
ölümüne kapandım içime
ölümüne dizdim peşpeşe
birbirinden güzel fikirleri.
Ölümüne daldım dizelerin dibine,

satırların sonlarına
ölümüne vurdum.

ne oldu şimdi?
mutlu muyum ölümüne?..
ya da hiç sormamam mı lazımdı?..


Ölümüne sevdim yaptığım işleri
değiştirdim zaman zaman
yenilendim çünkü

edemedim aynı durumda, aynı yerde
ama vallahi de
ölümüne verdim kendimi.

ne oldu şimdi?
mutlu muyum ölümüne?
göğe mi erdi başım?
Yoksa hepsinden geçtim de
ölümüne mi yaklaştım ölüme?

Affet beni ne olur...
Belki de hiç sormamam lazımdı
ama sordum...
çok geç...

ölümüne...


Ömer Dalman (10.02.2009)
www.antoloji.com/omer_dalman



8 Şubat 2009 Pazar

Uyuturlar

Gündeme ekerler defalarca
yalan tohumlarını

uyuturlar zavallı halkı...

Esas refahtan kilometrelerce uzakta
ağızlarına bal çalındığını sanan halk
hep bir umut
devamının geleceğini zanneder
yalancı ziyafetlerin.

Birbirlerini bile döverler bu yolda

abi-kardeş bile dinlemeden
yalancıların uğruna fedai kesilirler.
Sözümona bir vatan sevgisi
bir inanç ile
tamamı haram
tamamı yalan bir uğurda
yalan tohumlarına açarlar bağrlarını
zavallı, uyutulmuş halkım...


Gündeme ekerler defalarca
yalan tohumlarını.
İflas etmekte iken dünyada bile
yalancı sahiplerinin dünyanın peşkeşlediği
bu yalan sistem
bizim dalkavuklar hala
şuursuz
kendi kıçlarını koruduklarını zannedercesine gafil
yeni filizlerle kazık çakmayı umarlar
bastıkları kutsal topraklara
ve uyuturlar hala
şu zavallı halkı.


Ömer Dalman (08.02.2009)
www.antoloji.com/omer_dalman