2 Ekim 2010 Cumartesi

Ölümüne


Eskiden tadında ayarında içerdim
şu leziz purolarımı.
Abartmazdım...
Günde üç öğün yemeklerin üstüne
birer kahveyle, çayla...
Ya da hani
yatak operasyonlarının aralarında!..

Artık işler değişti.
Karı dırdırından mı, şehrin kokusundan mı
ya da
zevk çemberim daralıp
yaşam sebebim azaldığından mı
bilemem

ama

Eskiden tadında ayarında içerdim
şu leziz purolarımı.
Abartmazdım...

Şimdi
ölümüne içiyorum
umarsız
amaçsız
dünyaya isyanlarda...

Gitmek ister gibi erkenden
cesurca, kinle...
arkama bakmamacasına
kör olmuş gözlerim neden?..

karı dırdırından mı
bu şehrin kokusundan mı
ya da
dünya bana göre olmadığından mı
bilemem ama

eskiden tadında ayarında içerdim
şu leziz purolarımı.
şimdiyse ölümüne...


ARIZA ADAM
Ömer



1 Ekim 2010 Cuma

Nebula nebula

O kadar bunaldım ki
o kadar zorlandım
sıkıldım ki
az önce
nebula resimlerini açtım
internette
adım adım
çeşit çeşit
doyamadım.

Önce isyandan sevgiliye
sonra şükrandan Allah'a...

Belki de mümkün olsaydı
uçar giderdim o dakika
ve geri dönemeyecek kadar hızlı
umarsızca ileri!..

Terketmenin dünyayı
var mı ölümden farkı?
ve sevgiliden gelen acılar
dar etmez mi dünyayı?
evsiz etmez mi aşığı?

Kalır mı yeri dünyada adamın
o hazin kırılganlığın üstüne?

O kadar geçtim ki sevgiden, sevgiliden
kendimden bugün
az önce nebula nebula dolaştım.

Kalmamış umut dünyadan yana
neyse ki sayısız yıldız, samanyolu
onca nebula serpmiş Yaratan uzaya.

Kimsemiz kalmazsa
ve bir de kırılganlığında aşkın
bitersek hepten
gideriz Yaratan'a
gideriz nebulalara.
Sahipsiz değiliz asla.

Ben sık sık bugünlerde
internette
nebula nebula dolaşırım.


ARIZA ADAM
Ömer