31 Mart 2008 Pazartesi

Köpeğe Köpek

Köpeğe köpek diliyle iltifatı,
ağzına etli-kemik sunmayı,
ensesini boku bokuna
sanki pek istermişim gibi sevmeyi
onu kendince mutlu etmeyi
bu düzende öğrendim ben!

Köpeğe
beni de kendi gibi köpek sanıp,
bana güvenmesini sağlamayı,
sırıtmamı, havlamamı,
salyalarımı

kendininkiyle aynı kabul ettirmeyi
bu düzende öğrendim ben!

Bu düzende öğrendim puşta puşt gibi
moral vermesini!
Köpekler gibi üzerini başını koklayıp elalemin
birbirlerine cakalar satmasını...

gerçeklerinden kilometrelerce uzakta kalıp,
bilmişlik taslamayı
bu düzende öğrendim de;
yine de kendimden vermedim ben!


Ömer Dalman (Nisan 2008)
www.antoloji.com/omer_dalman

Çok beklersin garibim

Görmüşler ki mi bir kere olsun
celalinle cemalini tek bir yerde,
tek bir gülüşünde

tek bir sessizliğinde de;
her halini saygıyla kucaklasınlar
ve edepte dursunlar,

terbiyelerini takınsınlar?..

Bilmişler mi ki bir kerecik olsun
okuyup da ezberlediklerini ve
kendilerinde bulmuşlar mı da;
senin özünde bulup, çıkardığına inansınlar,
kendilerinden bilsinler
ve senin gibi teslim olup
saygı duysunlar?..

Kimden beklersin ki sen bunları garibim?
Olmuşlar mı ki bir kere olsun 'adam',
ermişler mi ki gerçekten
okuduklarının dışındaki
o gerçek insan'a da;
seni de kendilerinden bilsinler?..

Çok beklersin garibim
çok...


Ömer Dalman (Nisan 2008)
www.antoloji.com/omer_dalman

30 Mart 2008 Pazar

Hayat dediğin

Nedir ki yani 'hayat' dediğin?..
nereye kadardır mutluluk, tatminler,
ve amaçların gerçekleşmesi neye göre?!..

Bakmam bir yerden sonra kim olduğuma,
bana ne yapacağına,
ne düşüneceklerine.

Çözülürüm bağlarımdan,
yaparım görevimi hedef 12'de.
Düşünmem riskleri
nedir ki 'can' dediğin?..

Giderim üstüne hedeflerin
yeminlerimin...
Korkarsın o noktada benden
yüzler değişir, tanıyamazsın.

Büyük amaçlar karşısında
ucuzdur benim hayatım.
Mutluluk, arzular, amaçlar
nereye kadar?
Vururum hedeflerimi 12'den
teslim ederim amacımı,
benliğimi, hayatımı.
Gerekirse tek kurşunla kafama
veda ederim arslanlar gibi!

'hayat' dediğin nedir ki?..


Ömer Dalman (Mart 2008)
www.antoloji.com/omer_dalman

26 Mart 2008 Çarşamba

Derinden Müdahaleler

Bırak 'Derinden Müdahale' söylentilerini;
bizim ülkede
irili ufaklı her firmanın
ne derin müdahaleleri var

dipten gelen...
haberin var mı?

Hepsinin bilinen silsilesi dışında
bir gardiyanı, bekleyeni,
askerleri,
bekçi köpekleri var gıyabında;
haberin var mı?

'Düzgün yapın işlerinizi!' diye
alt tarafa gözdağı verenlerin bile
tepesinde keskin gözler,
dilinin ucunda
keskin kulaklar var

kayıt tutan;
haberin var mı?


Yönetici, şef,
genel müdür-özel müdür farketmez.
Bırak devleti, milleti;
bünyedeki kuruluşun çoğunda
o 'derinden' dediğin müdahaleler gırla,
haberin var mı?!

Sen sen ol,
bakma etrafına fazla,
bulaşma, iz bırakma akıllarda,
fazla kurcalama;

çalışmana devam et!


Ömer Dalman (Mart 2008)
www.antoloji.com/omer_dalman


20 Mart 2008 Perşembe

Kodumunun dünyası

Kodumunun dünyası
bendeki karizman çoktan çizildi
dönüp de bakmam bile
foyaların bir bir ortaya döküldü
bin dereden su getirsen de
iplemem seni!..

Herkes kendini
bir satış, bir sunuş,
bir pazarlama derdinde...
Maneviyat, ruh, gönül şenlikleri bile hikaye;
hepsi sektörel çizgide
tezgah derdinde
kazanç endişesinde!


foyaların bir bir ortaya döküldü
bin dereden su getirsen de
bütün gizemleri ayaklarıma döksen de
dikkate almam, iplemem seni
Kodumunun dünyası!..


Ömer Dalman (Mart 2008)
www.antoloji.com/omer_dalman

18 Mart 2008 Salı

Son'un İmzası

Affı yok artık hiçbir şeyin!
Boşuna çözümler arama
kitapları karıştırma
yeni modeller önerip durma!
Dayan arkana
tadını çıkar son günlerin
ey 'insan' zannedilen!

Biresyel, şehirsel, ulusal
ya da dünyasal;
hiç fark etmez
boşuna uğraşma
affı yok artık yaptıklarının!

Son'un imzasını bizler attık
haberin bile olamaz ki
gönlü kör olanların...

Çoktan yaptık!..

Bitti artık
hiç fark etmez
tekil ya da çoğul çabaların.
Külli cenazen yaklaşırken tepeden
dayan arkana
bari tadını çıkar
ey 'insan' zannedilen!

ve inan bana
ne benden
ne aşağıdan, ne yukarıdan
affı yok artık yaptıklarının!


Ömer Dalman (Mart 2008)
www.antoloji.com/omer_dalman

Güldüğümde, Ağlayanların

Güldüğümde, ağlayanların
ağladığımda, gülenlerin yalancısıyım.

Bu yüzden sakın ola kanma
güvenip de bir halime
yanıma yanaşma!
İnan hiçbiri ben değilim
ve hiç de olmadım!?

Hem nasıl her ikisi olabilirim?!
Tam kararını vermişken
ve bana güvenmişken
ağlayıveririm
veya gülüveririm!

Ya da kim bilir;
belki de seni çiziveririm?!

Sakın ola bana kanma
yüzümle beni tartma...

Güldüğümde, ağlayanların
ağladığımda, gülenlerin yalancısıyım.


Ömer Dalman (Mart 2008)
www.antoloji.com/omer_dalman

8 Mart 2008 Cumartesi

Yalanına kodumunun

Bütün gün trendler
ve iş maskesi altında
özel biçilmiş duruşlarla atıp-tutan,
sadece gündem tabanında konuşan

karıdan-kızdan
azıcık olsun UFO'lardan
kaçamaklardan
dedikodulardan bahsetmeyen adama
"adam" demem ben!

Yalan bulurum o bünyeyi tümüyle,
dikkate almam
hatta arkasından dalga geçerim!

Torba değildir lakin ağzım,
taktım mı fena takarım!

Bütün gün trendler
ve iş maskesi altında
el değmemiş saflık yalanıyla dolaşan
düzen-tertipte rakip tanımayan
zavallı dalkavuklara
iyi-hoş görünsem de
aslında destek vermem!

Yalanlarını büyütürüm arkalarından
lekelerim, çamurlarım
torba ağzımı öyle bir açarım ki;
bir bakar bir gün
üzeri-başı hepten pislenmiş

ve yapan da belli değil!

Hiç de acımam
giderim üzerine hayalet lanetimle!

Zaten ben böylelerine iyi-hoş gözüksem de;
aslında hiç dikkate almam
ve adamdan saymam!

Yalanına kodumunun dalkavukları!..


Ömer Dalman (Mart 2008)
www.antoloji.com/omer_dalman

1 Mart 2008 Cumartesi

Düzenin Puştu

Kibirine
iş ahlakına
düzenli planlı duruşuna
ciddilik maskene sokayım!

Dışar'da yaklaşma yanıma
yalanma, yaltaklanma
hiç boşuna sırıtma sahteden
Düzenin Puştu!

zararlı çıkarsın;
ceketine pantolonuna
koltuğuna sokayım!

İnsanlık satın alındı ya
şu boktan kağıtlarla
planlandı ya bütün kader ağı
hatlar çekildi ya fakirle zengin,
üretenle sırta binenin arasına;
şimdi yine dört ayak üstündesin
ama hep böyle gidecek sanma!

bütün melekler, şeytanlar
kıyametin kapı nöbetçileri serbest kaldı!

Paçaların tutuşacak
kıçın balçığa saplanacak
ve sakın
ama sakın sen yine de şimdilerde
dışar'da yaklaşma yanıma
yalanma, yaltaklanma.
Pahalı kıçının pis kokusunu
bana yakın etme
ve sakın yine
karlı çıkacağını sanma
Düzenin Puştu!

rahat kıçlarınıza tekmenin son perdesi
çok yakın!..
Raconuna
postuna
karizmana sokayım

Düzenin Puştu!


Ömer Dalman (Mart 2008)
www.antoloji.com/omer_dalman