4 Eylül 2012 Salı

Kanımın sonu gelmez




İndirildi sanmayın sancaklarım aşağı...
Benim iradem demirden yapılı.
Bende de bir beden var her insan gibi
ama benim ruhum Allah'a takılı.

Merak etmeyin sevenler
bende akan sular, o yüce nehir kesilmez
oluk oluk akan kanımın sonu gelmez.
Zaman lazım biraz sadece
sürgündeki ruhum dinlensin
bütün puştlar yakın zamanda götlerinden dillensin
mahşerde yansın hepsi
ellerini açıp
Allah'tan yardım dilensin.

ARZ

1 Eylül 2012 Cumartesi

Kadın eline bakmam


Kadın...
Bir yandan en güzel, en çekici
Yaratan'ın eseri...
Alemlerin barış yaptığı o son noktada
gelinmiş olan güzelliğin özeti...

Ancak
ne zaman niyetimi doğrultup düzeltmeye çalışsam durumu
yine bir kadın çıkar ve karıştırır işleri.
Kimi zaman güler yüzüme
asla bilemezsin arkandan söylediklerini.

Kadın...
Çoğu zaman en büyük acıların mimarı...
Tam ortaya koyduğumda kalbimi sorgusuz
kefeleri koyuverir önüme
yine kocaman bir hesap dünyası!..

Yükseltsen sesini suçlu olursun
susup otursan, bıraksan oluruna
vurdumduymazsın.
yedi köy suçlar seni arkandan!?

Af buyursunlar ama
en son güvendiğimdir kadın.
Hani olur da düşecek olursam uçurumdan
imdadımı duyar da tutuverir kolumdan
annelik içgüdüleriyle bir ihtimal!
Güvenmem başka tarafına.

Bu yüzden dostlar
kendinde saklıdır Arıza Adam
mecbur kalmadıkça güvenmez kadına.

Yok mu derseniz ona faydası olan kadın?
Anneden, abladan, eşden ötesini tanımam.
Onları bile zor idare ederken
çölde susuz kalsam kadının eline bakmam.


Arıza Adam
Ömer Dalman

27 Mayıs 2012 Pazar

Canım benim...
Hayatta beni senin gibi seven görmedim.
görseydim bile zaten
hakkı olmazdı
geri çevirirdim.

İki bakışı, üç koklaşmayı aşk zannedenler var.
sevginin onurunu yerlere serenler var.
hiçbiri göremez ki bu oyunun sonunu.
bozar bozar hep bu yolu
sonra yeniden yaparlar.

Canım benim...
Hayatta seninki gibi huzurlu bir iklim
böyle ılık, güvenli deniz
gözden ruha inen ufuklar görmedim.

Eskise de o dokunuşlar, sevişmeler
her sabah kalktığımda bana bakan o ışıl ışıl
ilk günkü gibi hiç dokunulmamış
taptaze gözleri eskitemedim.

Kabarır arada denizler
döner tayfuna tatlı esintiler
sağnaklar bastırır bazen ışıl ışıl güneşi ama

canım benim...
herşeyin gelip geçici olduğu bu satılmış alemde
bana böylesine dipten sevgisini demirlemiş
ne bir erkek, ne bir kadın
ne büyük, ne küçük görmedim.


ARIZA ADAM
Ömer Dalman




28 Ocak 2012 Cumartesi

Tek umut

Bıraktım uzun süredir kendimi
yola devamımı destekleyen irademi
sabah koşularımı, coşkumu, dinamizmimi...

Bıraktım uzun süredir bana destek sevinçlerimi
neşeler içinde çocuklar gibi koşan o adamı
varsa yoksa dumanım, şarabım...

Umutsuzluğumun hapsinde
Yaratan'ın kucağına
kollarına bıraktım kendimi
tek umut...

Binler anladı beni de
dibimdekiler anlamadı
ona yandım ben.
Yandım yandım kavruldum
kül oldum
kül oldu beden
yükseldi benlik
tek umut...

Kendime kesin dönüşün son aşaması
kesildi bağlar
son çabalar, direnişler...
biliyorum
var benim gibiler
bıraktılar kendilerini
ama yetmiyor
bir yanım kül
bir yanım kor
bir yanım alev!..

Binler anladı beni ama yine de bir yandan
boşa gitti kelimeler, sevgiler, bağlar...
Buna yanar, korlanır, küllenirim.

Bıraktım uzun süredir kendimi
sevinçlerimi, coşkumu, gülüşlerimi arkamda bırakırcasına
onlara hediye ettim.

Yaratan'ın kucağındayım
ortamın şerefsizinde
dibimdekilerin sağırlığında, körlüğünde
Binler anladı beni de
onunla olurum teselli...

tek umut...


Arıza Adam
Ömer

24 Mayıs 2011 Salı

Arıza Adam tekerlemeleri

Şiir okumak insanı dinlendirir.
Ayarında alkol delikanlıyı dillendirir.
Terör illeti milleti kinlendirir.
Kaçık çorap avradı sinirlendirir.

Arıza Adam'ı fazla izleme
konuya komşuya seni diklendirir!


ARZ
Ömer Dalman

28 Ocak 2011 Cuma

Dumanım sana inadına



Purom Meharis
Çayım duble...
Ruhum tıpkı bir patlıcan ezme
Hatta fincan hapsinde…

Sarımsağa bulanmış bakışlarım
gözlerim yaşlı değil tersine
bilerek bir pis koku
bir kin, nefret
ne dersen de…

Bir avrattır umudumu karartan
aşk acısı, sevginin cilvesi
yılların diyeti
ya da her neyse...

Zor nefes almak
bıraktım herşeyi bir günlüğüne
grev var bu iş yerinde...

Duman altıyım ölümüne
sıktım Arıza kurşunlarımı endişelerim üstüne
verdim mermiyi ağıza
doğrulttum azmimi avrata
ve budur dedim olayım
bulaşılmaz bana…
Yerse!..

Purom Meharis
çayım duble…
Bitti ilki; geçtim ikinciye.
Kaç taneyle süpürürüm bendeki posanı
kaç pafküfle temizlerim ruhumu?!
ruhum fincan hapsinde…

Kokuştu bendeki hüznün, kederin
eskidi boğazıma yapışan ellerin
fonda Killa
başımın üstünde dumanım
yeter be avrat azıcık utan!
sevenlerim bütün gün izlemede
harcatmam lan ben sana kendimi!
ARIZA ADAM aldı artık ipleri eline!..


ARIZA ADAM
ÖMER


2 Ekim 2010 Cumartesi

Ölümüne


Eskiden tadında ayarında içerdim
şu leziz purolarımı.
Abartmazdım...
Günde üç öğün yemeklerin üstüne
birer kahveyle, çayla...
Ya da hani
yatak operasyonlarının aralarında!..

Artık işler değişti.
Karı dırdırından mı, şehrin kokusundan mı
ya da
zevk çemberim daralıp
yaşam sebebim azaldığından mı
bilemem

ama

Eskiden tadında ayarında içerdim
şu leziz purolarımı.
Abartmazdım...

Şimdi
ölümüne içiyorum
umarsız
amaçsız
dünyaya isyanlarda...

Gitmek ister gibi erkenden
cesurca, kinle...
arkama bakmamacasına
kör olmuş gözlerim neden?..

karı dırdırından mı
bu şehrin kokusundan mı
ya da
dünya bana göre olmadığından mı
bilemem ama

eskiden tadında ayarında içerdim
şu leziz purolarımı.
şimdiyse ölümüne...


ARIZA ADAM
Ömer