7 Ekim 2007 Pazar

Ayakkabı İmparatorluğu

Ona göre
dünyada yaşanacak en büyük heyecan
bilindiği anlamda seks değildi.

Bunu o gece
bir kez daha ispat etti
kendine, ruhlara, meleklere, iblislere
ve hepsiyle
bir kez daha el sıkıştı.

Başka da bilen yoktu.

Herkes yatmıştı
misafiri olduğu evde.
Uyku tutmadı
birkaç kere döndü
nefesini çekti, verdi
olmadı.
Kalktı
karanlık koridora çıktı.

Odalardan ev sahiplerinin uyku sesleri geliyordu.
Yavaşça antreye sızdı.
Daha önceden gözüne kestirmişti
kapı önündeki
seksi kadın ayakkablarını.

O yüksek topuklu dayanılmaz çizmeyi,
spor ayakkabıyı
bir çift açık terliği
ve o klasik, yüksek topuklu ayakkabıyı görünce
vücudundaki ve ruhundaki bütün titreşimler
en üste çıktı.

Böyle bir heyecan kaydetmemişti
daha önce beyni.
Sırf onlara orada bakmak,
teker teker hepsine dokunmak bile
bildiği bütün heyecanların ötesindeydi.

Hele bir de tek tek
onları koklayıp,
yüzünün çeşitli yerlerine sürmek yok muydu!
O zaten heyecanın son noktasıydı.
Hiçbir şeye değişmezdi.
Bir kadınla bütün bir gece yerine bile
tercih ederdi.

İşte
o gece defalarca o antrede
o ayakkablarla, çizmelerle,
terliklerle oldu.

Bütün yaşanmışlıklarıyla
onları giyen güzel ayaklarla
bacaklarla
ve o ayakların yıllarca taşıdığı
o abide vücutlarla
oracıkta birleşti.


Ömer Dalman (Ekim 2007)
www.antoloji.com/omer_dalman

Hiç yorum yok: