23 Ekim 2007 Salı

Şairin Sarayı

Şairin sarayıdır şiir.
Kimi altındandır
kimi toparlama kartonlardan,
kimi denizlerin ortasında
ulaşılmaz bir adada...

Destursuz zaten girilemez.
Anlamına ortak olabildiysen
alıcıysan
ve aynı zamanda saygılı;
zaten oradasındır.

Şairin sarayının bahçesinde,
terasında
çatı odasında
hatta mutfağında, banyosunda bulursun kendini!

İster şarkı söylersin,
ister yemek yersin,
ister yatar uyursun
ya da hayata
gerçek hayata uyanırsın onunla.

Şairin sarayıdır şiir.
O neler sunduysa sana
orada
o kesitte ve o zamanda,
sarayda kaldığın sürece
orada misafirsin...

Kesiti, zaman dilimini
yaşananları, sunulanları sana orada
eğer aşarsan
kapatır kapıyı saygılıca
gidersin.

O kesitten
o zamandan
o sarayın eski hallerinde, tarihinde
yaşananlara inmeye kalkarsan
şimdi'ye saygın azalır
bocalarsın.

Şairi
olmayan geçmiş suçlarla yargılarsın
demediği şeyleri 'demiş gibi' duyarsın.
Çünkü sen
o kesitten
o zamandan
o saraydan çoktan çıkmışsın,
artık o sarayda değilsin.

Şair çoktan veda etmiş sana
çıkmış çatı odasına
mışıl mışıl uykularına dalmış.

Sense arkana bakıp
'neden bir anda saraydan çıktım'ın derdinde
düşünüp durursun.


Ömer Dalman (Ekim 2007)
www.antoloji.com/omer_dalman

Hiç yorum yok: