11 Mayıs 2007 Cuma

Eski Usul Klavye

Hah şöyle yahu!
biraz parmaklarım ne yaptığından emin olsun
bastımı, yapacağını yapsın
kendilerine güvenleri artsın!

Neymiş efendim?
Uzay aracı gibiymiş,
bir kısmı metal kaplıymış,
siyahmış, tuşları ses etmeden tıkırdarmış!
ses açıp-kapaması varmış,
elleri dayamak için de yerleri...

Lan bana ne!?
Kibar işi klavyeler bunlar, kibar işi!
çabuk eskir bunların dingili!

bak ne oldu?!
elime alalı 1 ay olmuşken şu modern klavyeyi,
tuşlar kibarlıktan hemen eskidi,
yumuşak usul ya;
basmamaya başladı bazı harfleri,
editörlüğümün içine etti,
yanlış yazılar çıkarttırdı!..

yerim böyle modern klavyeyi kardeşim!
etrafımda insanoğlu oturuyor olmasa
meydana yatırıp
yumruklarla dalacaktım vallahi!..

neyse
çağırdım bilgi işlemci arkadaşı (Faruk)
anladı halimden
kriz geçirmemem için modern bir klavye yüzünden,
attı önüme baba gibi harbi
eski usul bir klavye;
çözdü işi!

Oh be!
biraz parmaklarım ne yaptığından emin olsun.
etrafımı takırtılara boğsun varsın!
rengi plastik beyazı olsun,
hatta ağırlığı 5 kilo olsun,
uzay aracı gibi görünmesin,
ama harbi olsun,
beni yarı yolda
birçok insanoğlu gibi bırakmasın!

bir yerden sonra balataları eritmesin
yalama olmasın!

neymiş?!
Uzay aracı gibi klavyeymiş!
yerim öyle klavyeyi lan!
bana adam gibi adam lazım!


Ömer Dalman (Mayıs 2007)
www.antoloji.com/omer_dalman

Hiç yorum yok: